Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5762 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4269 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ- TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava,gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir.Davacı ,kayden maliki olduğu 165 ada 21 parsel sayılı 25.000,00 TL.değerindeki taşınmazı yaşlılığı,rahatsızlıklarının etkisi ve davalı ile aralarında çıkan tartışma sonucunda davalıya 2.000,00 TL.ye sattığını ,satış işleminin korkutma,yanılma,aşırı yararlanma nedenleriyle sakat olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı taşınmazı 8.000,00 TL.ye satın aldığını, iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece gabin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Eldeki davada iddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden gabin hukuksal nedenlerine dayanıldığı açıktır.Bilindiği üzere;sözleşmenin gabin (aşırı yararlanma) nedeniyle illetli olduğunun kabulü için edim ve karşı edim arasındaki oransızlığın, taraflardan birinin, diğerinin şahsında mevcut özel bir durumu bilerek istismar etmesi, sömürmesi sonucu oluşması gerekir. Dar ve zor durumda kalmaları nedeniyle, sözleşme yapmaya, mallarını çok düşük bedel ile devretmeye sürüklenmiş kişileri korumak zayıfı güçlüye ezdirmemek için hukukumuzda da düzenlemeler yapılmış 6098 s. Türk Borçlar Kanunun (TBK) 28. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 21) maddesi ile aynen; "Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir." hükmü getirilmiştir. O hâlde, aşırı yararlanmadan (gabin ) söz edilebilmesi, objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında, bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki sübjektif unsurun dahi gerçekleşmesine bağlıdır. Gabinin varlığı zarar görene (sömürülene), sözleşme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirerek iptal davası açıp iddiasını her türlü delille kanıtlama ve verdiğini geri isteme hakkı ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteme hakkı verir. Hemen belirtmek gerekir ki gabin davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar gördüğünü iddia edenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani sübjektif unsur derinliğine araştırılıp incelenmelidir. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasında aşırı fark olduğu açıktır.Ne var ki aşırı yararlanmanın kabul edilebilmesi için objetif unsurlarının yanında subjektif unsurlarının da gerçekleşmesi gerekir.Davacı ...'in davalı ile arasında sınır uyuşmazlığı bulunduğu ,taşınmazın alım satımı ile ilgili olarak önce 5.000,00 TL.konusunda anlaşılmış olup davacının itirazı üzerine satış bedeli olarak 8.000,00 TL..nin kararlaştırıldığı ,taşınmazın bu bedel üzerinden satışının gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca davacının olayda herhangi bir düşüncesizliği bulunmadığından ,temlikin iradi olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalı tarafından temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.