MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, paydaş oldukları 760 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki ... nolu daireyi davalıların uzun süredir haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, taşınmazı davalı ...'in babası olan ½ pay sahibi ...'dan harici satım sözleşmesi ile kaba inşaat halinde iken davalı ...'nın satın aldığını, ince işlerini yaptırarak oturulabilir hale getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin verilen karar, Dairece " Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ....TMK'nın 994.maddesi gereğince bir değerlendirme yapılarak, davalılar taşınmaza zorunlu ve faydalı masraf yaptıysa bunlar belirlenerek, belirlenen değer üzerinden hapis hakkı tanınması gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuş bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, davacılar vekilince bozma kararından sonra dosyaya sunulan 07.04.2014 tarihli dilekçede dava konusu taşınmazın davalılar tarafından yargılama aşamasında boşaltıldığı ve tesliminin yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.Ancak mahkemece bu hususta bir değerlendirilme yapılmadığı gibi ecrimisil isteği yönünden de herhangi bir hüküm kurulmamıştır.Hâl böyle olunca; davalılar tarafından dava konusu taşınmazı yargılama aşamasında boşaltılarak davacılara teslim edilmesi hususunun değerlendirilmesi ve ecrimisil isteği yönünden bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; bozmadan önce reddedilen 30.000.00 ecrimisil isteği üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Ücret Tarifesine göre davalılar lehine hükmedilmesi gerekirken vekâlet ücretinin eksik hesaplanması da doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.