MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/02/2012NUMARASI : 2009/13-2012/27Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı M.Ş.vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, hata hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacılar adına olan 31 parsel sayılı taşınmazın öncesinde miras bırakan İ. A.tarafından 12.5.1964 tarihli akitle 1/3 payını, 25.6.1986 tarihli akitle geri kalan 2/3 payını davalı ve murislerinden satın alarak adına sicil kaydının oluştuğu, muris İ.'in ölümü üzerine 8.12.1998 de mirasçılarına intikal ettiği, aynı tarihte mirasçıların kendi aralarında yaptıkları pay temlikleri sonucu davacılar P. ve N.ın 8/16 şar oranında pay sahibi oldukları anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakan İ.A.ın davalılardan aslında komşu 427 ada 1 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, ancak hata ile 31 parsel sayılı taşınmazın tapuda tescilinin sağlandığını ileri sürerek 12.1.2009 tarihinde eldeki davayı açmışlardır.Bilindiği üzere; sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Borçlar Kanununda esaslı hatanın tanımı yapılmamış, 31. maddede sınırlayıcı olmamak üzere örnekler gösterilmiştir. Kısaca iç irade ile açıklanan irade arasındaki bilmiyerek yapılan uyumsuzluk olarak tanımlanan hatanın esaslı kabul edilebilmesi için, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa benimsendiği gibi,girişilen taahhüdün başlıca sebebini teşkil etmesi, daha açık söyleyişle hem yanılgıya düşen taraf, yönünden (Subjektif unsur), hemde iş hayatındaki dürüstlük kuralları (objektif unsur) açısından, hataya düşülmese idi böyle bir sözleşmenin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının isbatlanması zorunludur. Bu koşulların varlığı halinde hataya düşen taraf,isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir ve verdiği şeyi geri istiyebilir. Yeterki hatanın ileri sürülmesi T.B.K.nun 34.ve M.K.nun 2. maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kuralına aykırı olmasın. Hemen belirtmek gerekirki, sözleşme yapılırken hataya düşen tarafın kusurlu bulunması sözleşmenin iptaline engel değildir. Ne varki, T.B.K.nun 35. maddesinde öngörüldüğü gibi hatayı bilmiyen veya bilecek durumda bulunmayan ve kusursuz olan karşı tarafın menfi, gerektiğinde müsbet zararının ödenmesi gerekir. Öte yandan, iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Hatanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. Ayrıca hatanın varlığı her türlü delille ispat edilebilir. Somut olaya gelince, mahkemece hak düşürücü süre yönünden bir araştırma yapılmaksızın işin esası yönünden karar verilmiştir.Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığı üzerinde durulması, bu yönde taraf delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi, süresinde açıldığının kabulü halinde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalı C.'nin mirasçıları davaya dahil edilmeden ölü kişi aleyhine hüküm kurulmuş olması da isabetli değildir.Davalı M.Ş.n temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.