Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5744 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17669 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, mülkiyeti idareye ait dava konusu 202 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ihale ile davalıya satıldığını, ancak ilgili imar ve ihale işlemlerinin kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, davalı adına olan tapu kaydının dayanağını yitirdiğini ileri sürüp, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazı ihale ile satın aldığını, davanın açılmasında kusurunun bulunmadığını, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, taşınmazın rayiç bedelinin kendilerine ödenmesi gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, idari işlemin iptali ile tescilin yolsuz tescil haline geldiği, ancak davanın açılmasında davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 202 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı iken ihale yoluyla satışından davalı adına tescilinin yapıldığı, davacının, tescilin dayanağını oluşturan ihalenin iptal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davalının yargılamanın tüm aşamalarında davayı kabul etmeyip, davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; HMK' nun feragat ve kabul halinde yargılama giderlerini düzenleyen 312/2 maddesinde " Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olaya gelince; davalının yargılamanın tüm aşamalarında davayı kabul etmeyip, davanın reddini savunduğu gözetildiğinde davalı yönünden HMK 312/2 maddesinin uygulanamayacağı kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca; davacı yararına yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.