Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5743 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2212 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/10/2012NUMARASI : 2010/1075-2012/555Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi.raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişmeli 6687 ada 2 parsel sayılı dükkan niteliğindeki taşınmazın, tarafların miras bırakanı A.K.adına kayıtlı iken; 10.03.2003 tarihinde ölümüyle davacı, davalı ve dava dışı mirasçılar adına paylı mülkiyet üzere 10.12.2007 tarihinde intikalen tescil edildiği,tarafların anılan taşınmazda (1/4)'er pay sahibi oldukları, davacının, çekişmeli taşınmazın davalı kardeşi M.tarafından kullanıldığını ileri sürerek,ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı , davalının ise; taşınmazı kullanımına davacının rızası bulunduğunu belirtip,davanın reddini savunduğu, anlaşılmaktadır. Bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin taşınmazı haksız biçimde kullanan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybına karşılık gelen bir bedeldir.Somut olayda; tek davalı tanığı H.ı A.K.babadan kalma dava konusu taşınmazın, davalı kardeşleri M. tarafından kullanılması ve karşılığında diğer mirasçılara 10 yıl süreyle her hangi bir ücret ödememesi hususunda babaları ölmeden önce kardeşler arasında sözlü olarak anlaşıldığını, davalının da babaları öldükten sonra 2004-2005 yıllarından itibaren taşınmazı kullanmaya başladığını bildirmiştir.Adı geçen tanık, tarafların kardeşi olup;aynı zamanda taşınmazda paydaş bulunması sebebiyle anılan taşınmaza ilişkin menfaati bulunmaktadır.Öte yandan, herkes iddiasını ispatla mükelleftir.Davacının, davalı yanın savunması ve tanık beyanının aksini ispatlar nitelikte delil ibraz etmediği görülmektedir. Kaldı ki, tarafların miras bırakanı 10.03.2003 tarihinde ölmüş, çekişmeli taşınmaz ,10.12.2007 tarihinde davacı adına tescil edilmiş, eldeki dava ise; 04.10.2010 tarihinde açılmıştır. Bu süre zarfında davacı tarafından , davalının kullanımına ses çıkarılmamış ve dava tarihine kadar da bir ihtar gönderilmemiştir.Öyle ise, davalının çekişmeli taşınmazı dava tarihine kadar muvafakate dayalı olarak kullandığı, muvafakatin dava açılmakla geri alındığı, o tarihten itibaren dava konusu yerdeki tasarrufun haksız hale dönüştüğü , bir başka ifadeyle, davanın açıldığı tarihe kadar ki kullanımın kötüniyetli olmadığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının ,temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.