Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5742 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17328 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda; yerel mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada davalı ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, 458 parsel sayılı taşınmaz yönünden asıl dosyada karar verildiğinden, davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar, davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Davacı birleştirilen davada davalı ..., tarafların kardeş olduklarını, murisleri ...' nin paydaşı olduğu 458 parsel sayılı taşınmazdaki 340/6450 payını davalı ...' e, 443 parsel sayılı taşınmazdaki 318/76000 payını diğer davalı ...' ye 11/02/2008 tarihinde aynı akitle satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin taşınmazları satmaya ihtiyacının bulunmadığını, satış karşılığı bedel ödenmediğini ileri sürüp, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tescilini veya miras payına isabet eden bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada dava konusu 458 parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlı olmayıp, muris tarafından diğer davalı ...' e muvazaalı olarak temlik edildiğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuştur. Davalı birleştirilen davada davacı ..., murisleri...' nin paydaşı olduğu 458 parsel sayılı taşınmazdaki 340/6450 payını davalılardan Ayten' e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin taşınmazı satmaya ihtiyacının bulunmadığı gibi davalı ...' in de çekişme konusu taşınmazı satın alacak maddi imkanının olmadığını ileri sürüp, dava konusu 458 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile terekeye iadesini istemiş, asıl davada taşınmazın muristen bedeli karşılığı satın alınarak üzerine ev yaptırıldığını, işlemde muvazaa olmadığını, kendisine temlik edilen taşınmazın değerinin düşük olduğunu, davanın kabulü halinde imalattan kaynaklanan zarara uğrayacağını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., adına kayıtlı dava konusu 458 parsel sayılı taşınmazın temlikinde muvazaa olmadığını, dava konusu taşınmaz karşılığında adına kayıtlı 441 parsel sayılı taşınmazın murisin isteği üzerine diğer kardeşi ...' ye temlik edildiğini, ayrıca yine muris adına kayıtlı 443 parsel sayılı taşınmazın üzerine bir katlı ev yaptırıldığını, ev yapılırken altın bozdurulup, kredi kullanıldığını, ancak murisinin Habibe' ye yönelik temlikinin muvazaalı olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğunun ispatlandığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile dava konusu 458 ve 443 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline, birleştirilen davada...yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, 458 parsel sayılı taşınmaz yönünden asıl davada karar verildiğinden, davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle; muvazaanın varlığı saptanarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davalı ...' in asıl dava yönünden temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Birleştirilen dosyaya yönelik temyiz itirazına gelince: Bilindiği üzere; birden çok dava birleştirilmiş olsa dahi, asıl ve birleştirilen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalar olma niteliklerini korurlar. Somut olayda, birleştirilen davada, davalı ... adına kayıtlı 458 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.Hâl böyle olunca; davalı ... aleyhine açılan birleştirilen dava yönünden iddia ve deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalı ...'in birleştirilen davaya ilişkin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.