Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5725 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4891 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : KASTAMONU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2009NUMARASI : 2007/721-2009/15Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki bulunduğu 375 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız kullandığını ileri sürüp elatmanın önlenmesine,aylık 300,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı,takas suretiyle haricen edindiği dava konusu taşınmaza iyi niyetle yapılandığını belirtip davanın reddini savunmuş,karşı davasında ise,375 parsel sayılı taşınmazı takas suretiyle haricen edindiğini,iyiniyetle binayı yenilediğini ileri sürüp taşınmazın temliken adına tesciline,olmadığı taktirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece,çekişme konusu taşınmazı davalının haksız kullandığı,iyi niyetli zilyet olan davalıya yapı bedelinin ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar,davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine,karşı dava ise,temliken tescil,olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine,toplanan delillere göre,kayden davacıya ait çaplı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;çekişme konusu 375 parsel sayılı taşınmazı davacının 09.10.2006 tarihinde kayden satış suretiyle edindiği,davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece,yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporu ile niteliği belirlenen yapıların yıkımı fahiş zarar doğurucu özellikteki yapılar olmadığı,diğer taraftan davalının yapılanmakta iyi niyetli olduğunun kabulüne de olanak bulunmadığı gözetilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesi ile birlikte davacının taşınmazı edinme tarihinden dava tarihine kadar belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.