MAHKEMESİ: TAVŞANLI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/01/2007NUMARASI: 2005/43-5Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı olan babası S..tarafından sağlığında taşınmazlarını davalı ile aralarında paylaştırdığını, kendisine bırakılan parsellerle ilgili olarak vasiyetname de düzenlediğini, vasiyetnamenin tenfizi için dava açtığını,bu sırada vasiyetnamede kendisine bırakılan çekişmeli .. parselin ve bundan başka ...ve .. parsellerin de davalıya satış yoluyla temlik edildiğini öğrendiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp,bildirilen dört parça taşınmaza ilişkin satış işlemlerinin iptalini istemiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile satış işlemlerinin iptaline karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Kabule göre de, davada denkleştirme iddiası da ileri sürüldüğüne göre, miras bırakanın tüm mirasçıları saptanarak, bir denkleştirme olgusu bulunup bulunmadığı da araştırılmış değildir.Hal böyle olunca, öncelikle davacı tarafa tescil davası açılması konusunda önel verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, denkleştirme iddiası yönünden tarafların tüm delillerinin toplanması, sonucuna göre hüküm kurulması, tescil davası açılmadığı takdirde iptal davasının reddedilmesi gerekkirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.