MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 09/09/2005NUMARASI: 2000/261-218Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları olan S..B.. tarafından davalı kızına .. parsel sayılı taşınmazdaki payının mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve bedelsiz olarak temlik edildiğini ileri sürüp,tapu iptal ve tenkis istemişlerdir.Davalı,davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,temlikin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tapunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ... raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, tapu iptali ile tescile karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına yada zilyetliğe dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacılara tescil davası açılması konusunda önel verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, sonucuna göre hüküm kurulması, tescil davası açılmadığı takdirde iptal davasının reddedilmesi, varsa tenkis koşullarının araştırılması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK:'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.