MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2009NUMARASI: 2007/445-2009/169Taraflar arasındaki davadan dolayı Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.3.2009 gün ve 455-169 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 23.11.2009 gün ve 10804-12273 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilerek, karar Dairece onanmış olup, davalı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 193 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacının ve dava dışı kişilerin paydaş oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, kayden paydaşı olduğu 6 parseli davalının haksız kullandığını, tapu iptali ve tescile dair davalının açtığı davanın retle sonuçlanıp, verilen kararın kesinleştiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, anılan yeri harici satış sözleşmesinden kaynaklanan hakkına dayalı olarak tasarruf ettiğini bildirmiş, buna ilişkin 14.01.2003 tarihli belgeyi ibraz etmiştir. Belge, tarafların kabulündedir. Bilindiği üzere, tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereği resmi şekle bağlı olduğu tartışmasızdır. Anılan hükümler karşısında harici satışa değer verme olanağı yoktur. Ancak, böyle bir satışın taşınmazın tasarrufuna icazet (muvafakat) sebebi sayılabileceği kuşkusuzdur. O halde, harici satış bedelinin gerek peşin gerekse senetle ödenen kısmı üzerinden davalıya Türk Medeni Kanununun 994. maddesi gözetilerek hapis hakkı tanınması gerekirken mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ecrimisilin malikin haksız işgalciden isteyebileceği tazminat niteliğinde bulunduğu, oysa somut olayda davalının yukarıda değinildiği üzere Türk Medeni Kanununun 994. maddesi uyarınca bedel kendisine ödeninceye kadar taşınmazı elinde tutma hakkı bulunduğu dikkate alındığında davacının ecrimisile de hak kazanamayacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; 1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı da gözetilerek harici satış sözleşmesinin lehdarına hapis hakkı sağlayacağı düşünülmek ve Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü de dikkate alınarak hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Değinilen bu husus karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 23.11.2009 tarih, 2009/10804 Esas, 2009/12273 sayılı kararının Ortadan Kaldırılmasına, yerel mahkemenin 20.03.2009 tarih, 2007/455 Esas, 2009/169 sayılı kararının açıklanan nedenlerle, HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.