Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5705 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3227 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Kadirli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/12/2009NUMARASI: 2009/200-2009/343Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanlarının kayden paydaşı oldukları 242 parsel sayılı taşınmazı davalıların ekim yapmak suretiyle haksız kullandıklarını, müdahale nedeniyle kendilerinin paylarını kullanamadıklarını ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve 1.500,00 YTL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, dava konusu taşınmazda miras bırakanlarıO..’ın paydaş olduğunu, murisin payına istinaden yer kullandıklarını, taşınmazın bir bölümünü kullanan davacı D.’nun dava açma hakkı olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı D.'nun istekleri ve ecrimisil isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların davasının reddine ilişkin olarak verilen karar, dairece; “taşınmazda yer kullanan ancak kayıtla ilgisi olmayan üçüncü kişilerin davalıların onayına yada bir sözleşmeye dayanıp dayanmadıklarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davacı D.’nun elatmanın ??nlenmesi ve tüm davacıların ecrimisil istekleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davacıların davasının reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi . ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacı D.’nun elatmanın önlenmesi ve tüm davacıların ecrimisil istekleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davacıların davasının reddine karar verilmiştir.Bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonrasında, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile tüm dosya içeriğinden, fen bilirkişi krokisinde (O), (M), (J) alanı dışındaki bölümlerin davacı D., davalılar ve dava dışı paydaşlar tarafından tasarruf edildiği, diğer bölümleri ise tasarruf eden kişilerin kayıtla ilgileri bulunmamakla birlikte keza davalılar murisi ve kendi murisleri adına kullandıkları (ekim yaptıkları) sonucuna varılmaktadır.Bu durumda, D. dışındaki davacıların zeminde kullanabilecekleri bir yer olmadığı açıktır.Öyleyse, yararlanmaktan engellenme (intifadan men) olgusunun somut olayda gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca; davacı D.dışındaki davacıların paylarına vaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,13.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.