MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/09/2008NUMARASI : 2002/1007-2008/291Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden vakfa ait çaplı taşınmaza davalının bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ecrimisil isteği yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden 4916 Sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2762 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesi hükümleri gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, ecrimisil isteği yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer istekler yönünden davalının 4916 Sayılı Yasanın 35.maddesi ve 2762 sayılı yasanın geçici 2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 9353 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazın bir bölümüne yapılaşmak ve ağaç dikmek suretiyle elattığı anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi,4916 sayılı yasanın 35.maddesi, fuzuli şagillerin 4 ay içinde müracaat etmeleri halinde idare ile kira sözleşmesi yapılabileceğine ilişkindir. Bu hükmün amir nitelikte olmadığı tartışmasızdır. Somut olayda, Hazine ile davacı Vakıflar İdaresi arasında yapılması amaçlanan takas ve trampa tescil işlemlerinin gerçekleştirilememesi sonucu akim kalmıştır. O halde, davalının işgalinin halen geçerli bir nedene dayalı olduğu söylenemeyeceği gibi anılan hükmün uygulama yeri ve olanağı kalmadığı da sabittir.Hal böyle olunca; davacının kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle mutlak olarak elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.