Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5679 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3914 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/10/2010NUMARASI : 2010/7-2010/371Taraflar arasında görülen davada;Davacı, üzerinde vakıf şerhi bulunan 29 parsel sayılı taşınmazın maliki M... Oğlu A...'ye, ulaşılamaması ve kim olduğunun tespit edilememesi sebebi ile davalının kayyım tayin edildiğini, 5737 Sayılı Kanun gereğince aslı vakıf olan taşınmazların vakfına dönmesinin asıl olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve mahlulen Yusuf Baba Vakfı adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olup, malik A...'nin gaip olduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, kayyımlık kararının kaldırılması hususunda ise görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile bu husustaki davanın tefrikine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Davacı Vakıflar İdaresi çekişmeli 29 parsel sayılı taşınmazın aslının vakıf niteliğinde bulunduğunu, malikinin bulunamaması nedeni ile taşınmaza kayyım atandığını ve tapu kaydında vakıf şerhinin bulunması hallerinde Defterdarın kayyım olarak atanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, kayyımlık kararının kaldırılarak, taşınmazın vakfı adına tescilini talep etmiştir.Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, kayyım ile ilgili davanın ayrılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; gerçekten çekişmeli taşınmazın M... oğlu A... adına kayıtlı olduğu, ancak; şerh bölümünde taşınmazın aslının vakıf olduğu ve mukataalı taşınmaz niteliğinde bulunduğunun açıklandığı, bu taşınmazın dava dışı Konak Belediyesi tarafından 20.07.2006 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, kayyıma tebligat ve dava yöneltilerek İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2010 tarih ve 2009/286 Esas, 2010/25 sayılı kararıyla taşınmazın kamulaştırılan idare adına tesciline, taşınmazın mülkiyeti çekişmeli olduğundan bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin ileride belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere vadeli hesaba aktarılmasına karar verildiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, böylece mülkiyetin Türk Medeni Kanunun 705. maddesi uyarınca Konak Belediyesine geçtiği anlaşılmaktadır. İddianın açıklanan içeriği ve gerçekleşen yargısal süreç gözetildiğinde, eldeki davanın 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 30. maddesi ile ilgili değil, 17. maddesi ile ilişkili olduğu, koşulların oluşması halinde taşınmazın vakfına dönmesi gerektiği, ne var ki kamulaştırıldığına göre eldeki davanın kamulaştırma öncesi mülkiyetinin vakfına aidiyetinin saptanması davasına ve artık vakfın hakkının da alacağa (kamulaştırma bedeline ilişkin olacağı) dönüştüğü kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; yukarıda özetlenen hükümler ve ilkeler gözetilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin, temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.