Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 567 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13555 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 2226 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü ekonomik sıkıntıları nedeniyle dava dışı ağabeyi ...'in yönlendirmesiyle onun kayınbiraderi ...'e tapuda satış göstererek gerçekte emanet olarak devrettiğini, kendisine taahhütname verildiğini, ....'in ölümü ile ... bu kez taşınmazı ...'a ve onunda ....'in şirketi olan davalı şirkete devrini sağladığını, temliklerde satış iradesi olmayıp ... ve ....'in ... ile iş yaptıklarını ve taşınmazda ipotek tesis edilerek ....'in kredi kullandığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında taşınmazın Doysan şirketine satışı nedeniyle anılan şirket davaya dahil edilmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuş, dahili davalı ise iyi niyetli olduğunu bildirmiştir.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "davalı Doysan şirketinin iyi niyetli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması" gerektiği gerekçesi ile bozumuş; mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ikinci kararı Dairece bu kez " davalı Doysan şirketinin iyiniyetli olup olmadığının araştırılması, haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesi" gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Karar, davalı Doysan şirketi vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davalı ... ortaklarından ...'in, davacının kardeşi ...'in oğlu (davacının yeğeni) olduğu nüfus aile kayıt tablosundan anlaşılmakla, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı şirketin öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne varki, mahkemece bozma öncesi kurulan ikinci kararda davacı yararına 1.200,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmiş olup, kararın sadece davalı tarafından temyiz edildiği dikkate alınarak davalı yararına vekalet ücreti yönünden oluşan kazınılmış hak gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, anılan ilke gözardı edilerek; son kurulan hükümde davacı yararına 23.200,00 TL avukatlık ücretine karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün 4. fıkrasındaki “23.200,00 TL" nin çıkartılarak yerine "1.200,00 TL" yazılmasına, hükmün bu şekliyle 1086 sayılı HUMY'nın 438/2. (6100 sayılı HMY'nın 370/2) ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.