Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5665 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 110 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: YALOVA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/06/2007NUMARASI: 2006/267-2007/168Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan babası A. K.'nın 65 parsel sayılı taşınmazını kendisinden mal kaçırmak amacıyla üvey kardeşleri Y.ve Ş.'a satış yoluyla temlik ettiğini, onların da bu yeri anneleri M.ile arkadaşları S.emaneten devrettiklerini ileri sürerek, payı oranında iptal, tescil istemiştir.Davalılar, taşınmazın temlik tarihinde davacanın henüz doğmamış olduğunu, henüz mirasçı değilken yapılan işlemin geçersizliğini ileri süremeyeceğini, ayrıca muvazaada bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, işlemlerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.05.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat A.K.ile temyiz edilen vekili Avukat M.Y. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu 65 sayılı parselin miras bırakan A. Kara’ya ait iken 23.7.1984 tarihinde oğulları Y. ve Ş.’a satış yoluyla yarı yarıya temlik edildiği, bunlardan Ş.ın taşınmazdaki 1/2 payını 24.4.1997 tarihinde M.E.’a sattığı, ondan da 26.6.2003’de miras bırakanın eşi M.e aktarıldığı, diğer 1/2 payın ise 29.4.1997’de Y.tarafından S.Ç.a satıldığı; anılan işlemlerin, miras bırakanın gayri resmi ilişkisinden olan davacı kızından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı biçimde gerçekleştirildiği, M.E.ile S.Ç.un da miras bırakanın oğulları Y.ve Ş.’ın yakın arkadaşları olup muvazaalı işlemi bildikleri anlaşıldığına göre davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Ne var ki, keşifte belirlenen dava değeri üzerinden eksik harç tamamlanmadığı gözetilerek dava dilekçesindeki değer üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, harcı tamamlanmayan değer esas alınmak suretiyle ücreti vekalete hükmedilmesi doğru olmadığı gibi; karar ve ilam harcının davacının payına karşılık gelen taşınmaz değeri üzerinden belirlenmesi gerekirken, taşınmazın tamamının değeri üzerinden harca hükmedilmesi de isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.