MAHKEMESİ : MİLAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2012NUMARASI : 2012/468-2012/631DAVACILAR : ŞENGÜL ASENA V.D. Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tscil davası sonunda, yerel mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, birleştirilen her bir dosyanın dava değeri ayrı ayrı gözetilerek duruşma isteği değerden reddedildi, Tetkik Hâkimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan tarafından çekişme konusu taşınmazlardan 2742 parsel sayılı taşınmazın davalı Yılmaz'a, 225 ve 245 parsel sayılı taşınmazların davalı Sunay'a, 215 parsel sayılı taşınmazın davalı İlgin'e, 224, 2785 ve 2807 parsel sayılı taşınmazların davalı Tevfik'e satış suretiyle temlik edildiği, asıl ve birleşen davaların taraflarının 06.01.2010 tarihli davalı taşınmazların tamamını kapsar şekilde sözleşme imzaladıkları anlaşılmaktadır. Davacılar, mirasbırakanın yapmış olduğu temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davanın kabulüne ilişkin ilk kararın temyizi üzerine Dairece, “... taraflar arasında düzenlenen 06.01.2010 tarihli sözleşmenin değerlendirilerek, sözleşme doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak ve doğru veraset ilamındaki paylara göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme, soruşturma ve yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesinin doğru olmadığı..” hususlarına değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bu kez 06.01.2010 tarihli sözleşmenin halen ayakta olduğu, sözleşmenin TMK'nın 676. maddesindeki koşulları taşıdığı gerekçesiyle sözleşme uyarınca davanın konusuz kaldığından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma ve orada gösterilen doğrultuda hareket etme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, imzaları inkar edilmeyen sözleşme doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, doğru veraset ilamındaki paylara göre karar vermekten ibaret olup, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.