MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2007NUMARASI : 2006/371-2007/218Taraflar arasındaki davadan dolayı Finike Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 25.9.2007 gün ve 371-218 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 9.2.2009 gün ve 12444-1535 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava,elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup,mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar dairece onanmıştır.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; birleşen dosya davalılarının maliki olduğu 16 parsel sayılı taşınmazın 1.derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı,üzerine 2863 ve 3386 Sayılı Yasalara aykırı olarak davalı A.. K...'nin 1989 yılında inşa ettiği 2 odalı eve eklenti olarak 1999 yılında çekişme konusu edilen 5x5 m2 lik yeni yapı ve balkon seti inşa ettiği anlaşılmaktadır. Makkemece yerinde yapılan keşif sonucu Arkeoloji Mühendisi ve Harita Mühendisi bilirkişilerce yapılan ölçüm ve tespitlerde,çekişme konusu 16 parsel sayılı taşınmazın 1. derece arkeolojik alanında kaldığı ve üzerindeki 4x7=28 m2 bolkon,7x9=63 m2 ev ve 3x3=9 m2 wc olmak üzere 100 m2lik yapılaşmanın 2863-3386 Sayılı Yasalara aykırı olduğu, daha önce yapılmış ev ve bu eve yeni yapılan eklentilerin birbirlerinden ayırt edilemediği rapor ve kroki kapsamıyla sabittir. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasının 3386 Sayılı Yasa ile degişik 9. maddesinde" ... Onarım,inşaat,tesisat,sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, kazı veya benzeri işler inşai ve fiziki müdahale sayılır." hükmüne yer verilmiş ayni yasanın 16. maddesinde de "Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile bunların koruma alanlarında ruhsatsız ınşaat yapmanın yasak olduğu derpiş edilmiştir.Ayrıca buralarda ruhsatsız olarak yapılacak ınşaatlar ıle koruma amaçlı imar planlarında plana, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre işlem yapılır." düzenlemesi öngörülmüştür. Buna bağlı olarak da,3194 Sayılı İmar Yasasında mevzuata aykırı olacak şekildeki yapı tadilatlarının ve ruhsatsız yapıların idari bakımdan müeyyideye tabi olduğu ve bunların nelerden ibaret olduğu aynı yasanın 32 ve 42 maddelerinde belirtilmiştir. Belirtilen bu yasal düzenlemeler karşısında, kişinin Türk Medeni Yasasının 683.maddesinde öngörülen mülkiyetten kaynaklanan haklarını kullanmasına engel teşkil etmeyeceği tartışmasız bulunduğundan ,davanın kabulüyle elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak,dava dilekçesinde 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan 5x5 m2 lik yeni yapı ve bolkon setine davalıların el atmasının önlenmesi ve yıkım talep edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 05.11.2001 tarihli bilirkişi raporunda;4x7=28 m2 balkon,7x9=63 m2 ev,3x3=9m2 wc olmak üzere toplam 100 m2lik yapılaşmanın mevcut olduğu, daha önce yapılan ev ve bu eve yeni yapılan eklentilerin birbirinden ayrılamadığı belirtilmiş ise de , talep aşılarak dava konusu edilmeyen eski ev hakkında da karar verilmiştir. Bilindiği üzere: dava dilekçesinde açıkça talep edilmeyen,dava konusu yapılmayan bir konuda HUMK 74. madde hükmüne aykırı olarak ,talep aşılarak karar verilmesine yasal olanak yoktur. O halde; İnşaat Mühendisi bilirkişi aracılığıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak,çekişme konusu edilen 1999 yılında davalı A.. K... tarafından inşa edilen 5x5 m2 lik yeni yapı ve balkon setinin açıkca belirlenerek krokide gösterilmek suretiyle taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekir. Anılan bu husus,karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından,davalı A.. K...'nin karar düzeltme isteğinin HUMK 440 maddesi uyarınca kabulüne,Dairenin 09.02.2009 gün 2008/12444 Esas 2009/1535 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 25.09.2007 gün 2006/37 esas 2007/281 sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.