MAHKEMESİ : YOZGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/12/2011NUMARASI : 2011/152-2011/673Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen kararın davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyizi üzerine dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece. intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların yanlar arasında el birliği mülkiyetine tabi olduğu ve davalının 07/06/2011 tarihli celsedeki beyanına göre tamamının davalı tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 701 ila 703. maddeleri arasında düzenlenen elbirliği mülkiyetine tabi bir şeyde ortaklar arasında çıkan ve çıkacak olan çekişmelerin giderilmesinde her bir ortak terekeye nazaran üçüncü kişi sayılamayacağından, Türk Medeni Kanunu'nun paylı mülkiyet hükümlerini düzenleyen 688. maddesi ve devam eden hükümlerinin gözetilmesi suretiyle çözüme kavuşturulacağı tartışmasızdır.Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihadlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Somut olayda ise, yukarıda özetlenen ilkeler çerçevesinde paydaşların bütününün katılımıyla oluşmuş bir harici taksim olgusu bulunmadığı gibi taşınmazların tamamının davalı tasarrufunda olduğu kendi beyanı ile sabittir.Bu durumda mahkemece, intifadan men (yararlanmadan engellenme) koşulunun oluştuğu gözetilerek, davacıların payı oranında elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddi doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazları yerindedir Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.