Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 561 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11416 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 04/04/2008NUMARASI : 2005/538-2008/137Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, 2566 ve 2587 (yeni 3053 ve 3051) sayılı parselleri cebri ihaleden satın aldıklarını ve ihalenin kesinleştiğini, ancak dosyanın zayii olması nedeniyle yenileme yapıp tescil yazısını tapuya götürmeleri arasındaki zaman diliminde eski malik Ü.'ın taşınmazlardan 3051 sayılı parseli davalı F.ya 3053 sayılı parseli de davalı M.'ya sattığını öğrendiklerini ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali tescil istemişlerdir.Davalı Ü.davanın reddini savunmuş, diğer davalılar iyiniyetli olduklarını belirtmişlerdir.Mahkemece, davalı Ü.hakkındaki davanın husumetten, diğer davalılar F.ve M. hakkındaki davanın da iyiniyetlerinin aksi kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu 3051 ve 3053 sayılı parsellerin, davalı Ü.adına kayıtlı iken, Ü.'ın alacaklısı tarafından başlatılan icra takibi sonucunda cebri ihale suretiyle yarı yarıya davacılara ihale edildiği ve ihalenin 5.6.1989' da kesinleştiği, böylece TMK. 'nun 705.2. maddesi uyarınca mülkiyetlerinin tescilden önce kazanıldığı, fakat bu durumun tapu siciline yansıtılmadığı, davacıların 9.9.2002 tarihinde taşınmazların tescili için İcra Müdürlüğüne yaptıkları başvurunun da, icra dosyasının zayi olmasından dolayı sonuç vermemesi üzerine 26.6.2003'de İcra Hukuk Mahkemesinden dosyanın yenilenmesini talep ettikleri; inceleme devam ederken, tapu kayıtlarında taşınmazların halen maliki görünen davalı Ünal'ın 5.11.2003'de İcra Tetkik Merciine dilekçe vererek İİK.'nun 153. maddesine göre her iki taşınmaz üzerindeki ipotek şerhlerinin kaldırılmasını istediği, merciin 31.12.2003 tarihli kararıyla isteğin kabul edildiği, sonrasında çekişmeli taşınmazların davalı Ü.tarafından 10.2.2004 tarihinde diğer davalılar F.ve M.ya satıldığı; bu arada, icra dosyasının yenilenmesi yönündeki davacıların talebinin İcra Hukuk Mahkemesinde 6.10.2003 tarihinde sonuçlandırıldığı, İcra Müdürlüğünden 12.1 0.2004 tarihinde tescil yazısının alındığı, ancak bu kez de taşınmazların satılmış olması nedeniyle infaz edilemediği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yollardan sonuç alamayan davacılar, eldeki davayı açarak tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, kayıtlarla ilgisi kalmayan davalı Ünal bakımından husumetten, diğer davalılar bakımından da iyi niyetlerinin aksi kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, çekişme konusu taşınmazların mülkiyetlerinin cebri ihale neticesinde davacılara geçmesiyle davalı Ü.ı malik gösteren kayıtların yolsuz hale geldiği kuşkusuzdur. Öte yandan, mülkiyet hakkı ortadan kalkan Ü.dan taşınmazları satın alan diğer davalıların da ilk el konumunda bulundukları gözetildiğinde, TMK.'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları açıktır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itiraz ı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK. 'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.