MAHKEMESİ: KUMRU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/10/2007NUMARASI: 2006/12-2007/213Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki bulunduğu 442 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü davalıların haksız kullandıklarını ileri sürüp, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, dava konusu taşınmazı haricen satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalıların haricen satın aldıkları,tapulu taşınmazda harici satışın geçerli olmadığı,davacının dava tarihine uyarlanmış satış bedelini mahkeme veznesine depo etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;kayden davacıya ait 442 ada 12 parsel sayılı taşınmazı davalıların miras bırakanı Y.un haricen satın almasına dayalı olarak kullandıkları anlaşılmaktadır. Davacı,harici satış bedelini ödeyeceğini bildirerek eldeki davayı açmıştır. Gerçekten de,davalılar miras bırakanı Y.'un dava konusu taşınmaz içerisindeki 1.500.m2.1ik bölümü haricen satın aldığı yazılı belge ile sabit olup esasen bu husus taraflarında kabulündedir.Mahkemece,harici satış bedeli olarak sözleşmede geçen satış bedeli olan 1.000.000.000.-TL.nin davalılara ödenmek üzere davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılması sağlanmış ne varki,davalının bir talebi bulunmadığı halde mahkemece kendiliğinden keşif yapılarak çekişme konusu yerin dava tarihine göre değeri belirlenip uyarlama sonucu elde edilen bedelin davacı tarafından yatırılması konusunda kesin önel verilerek keşfen belirlenen paranın yatırılmaması karşısında davanın reddedildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, 10.07.1940 tarih,2/77 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, bir taşınmazın haricen satılması ve satıştan vazgeçilmesi halinde herkesin verdiğini geri alması gerektiği öngörülmüştür. Diğer taraftan; tapulu taşınmazların resmi olarak yapılmayan satışları Türk Medeni Yasasının 706,Borçlar Yasasının 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddesi hükmü uyarınca geçersizdir. Ancak, harici satış bedeli üzerinden kişisel hak sahibi olan lehine hapis hakkı tevlit edeceği de tartışmasızdır. O halde, davacının geri vermekle sorumlu olduğu miktarın taraflar arasında çekişmesiz olan harici satış senedinde gösterilen meblağ olacağı açıktır. Oysa mahkemece, satış bedelinin dava tarihine göre uyarlanması suretiyle neticeye gidilmiştir. Böylesine bir uygulamanın halen ayakta bulunan içtihadı bileştirme kararına aykırı olacağı, aksine uygulamanın içtihadı birleştirme kararını ve hukuki sonuçlarını ortadan kaldırma sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur. Bi1indiği üzere; içtihadı birleştirme kararları konuları ile sınırlı,gerekçeleri ile açıklayıcı,sonuç bölümleriyle bağlayıcıdır. Buna göre, anılan tevhidi içtihat kararı göz ardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olduğu söylenemez. Hal böyle olunca; taraflar arasında ihtilaflı olmayan harici satış bedelinin davalılara ödenmek üzere mahkeme veznesine yatırıldığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendir e ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.