Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5574 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1798 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/03/2012NUMARASI : 2009/483-2012/199Yanlar arasında görülen bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali e tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar dahili davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacı ve eşi tarafından 19.09.1989 tarihli resmi akitle kayıtsız şartsız olarak davalı kuruma bağışlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, eşi ile ½'şer paylı mülkiyet üzere kayden malik oldukları 341 ada 3 sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü davalı kuruma ait huzur evinde ücretsiz kalmak şartıyla 19.09.1989 tarihinde bağışladıklarını, 2 yıl sonra eşinin ölümünden sonra huzur evinde kalmak istediği halde davalı kurum tarafından kabul edilmediğini bildirip, taşınmazdaki kendisine ait ½ payın iptal edilerek adına tescili isteğiyle eldeki dava açtığı, davanın devamı sırasında ölümü üzerine dahili davacılar huzuruyla davaya devam edildiği, davacının çocuksuz ve dul olarak ölümüyle geride dahili davacılar ile kardeşi c.y.'un kaldığı, dahili davacılardan s.y.c.hakkında gaiplik kararı verilmesi isteğiyle dava açtığı, Edremit 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2011 gün 2011/426-681 sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği, eldeki davada mahkemenin bu dosyanın sonucunu bekletici mesele yaptığı, 14.2.2012 tarihli oturumda ise Edremit 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/426 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığını belirterek dosyanın sonucunu beklemekten vazgeçtiği ve resmi akitte bağışın kayıtsız şartsız yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK'nun 50,52. maddesi(1086 Sayılı HUMK 38. maddesi) ve 6100 sayılı HMK'nun 114/d maddesi hükmü gereğince taraf ve dava ehliyeti dava şartı olup mahkemece istek olmaksızın resen gözetilmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 165. maddesinde " Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmü yer almaktadır. Gaiplik kararı verilmesine ilişkin dava dosyasının sonucu görülmekte olan davada aktif dava ehliyeti yönünden önem arz etmektedir. Bu sebeple o davanın eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gereklidir. Yasal ayrıcalıklar dışında yargılamayı yürüten hakim davanın taraflarını dinlemeden veya iddia ve savunmalarını yapmak üzere yasal şekil ve şartlara göre çağırmadan , delilleri toplayıp hüküm veremez.(Anayasanın 36. ve 6100 sayılı HMK’nun 27. “ HYUY’nın 73.” maddeleri).Öyle ise, anılan dava sonucu beklenip oluşacak sonuca göre taraf teşkilinin sağlanması daha sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Dahili davacıların temyiz itirazları bu yön itibarı ile yerindedir. Kabulüyle hükmün, açıklanan nedenlerle ( 6100 sayılı geçici 3/2 maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.