Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5567 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19296 - Esas Yıl 2013





ESAS NO : 2013/19296 KARAR NO : 2014/5567MAHKEMESİ : GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/727-2013/287Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldüDava, kayıt maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 1366 parsel sayılı taşınmazın M. B. adına kayıtlı olduğu, davacının aynı isim ve soyismi taşıyan kişiler bulunması nedeniyle tapuda işlem yapılaamadığını ileri sürerek, miras bırakanı ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/1. maddesinde; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır" hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu, önce genel çerçevesi belirlenerek daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından, yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Bu tür işlerde, talep eden taraf ile hasım gösterilen T.. M.. arasında bir uyuşmazlık yoktur. T.. M.. davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, yargılamada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemiyeceği gibi, ilgili tarafın davayı kabulü de sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Diğer taraftan, 382. maddenin 2-ç/1. fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işleri de bu tanıma uymaktadır. Hal böyle olunca; 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. Bu tür işlerin asliye hukuk mahkemesinde görülmesi mümkün olmadığından, dava şartının yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazı belirtilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.