Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5567 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4047 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/11/2007NUMARASI : 2006/64-2007/1301Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 4506 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve taşınmaz içerisinde tek katlı evinin bulunduğunu, komşu taşınmazın ise B. Belediyesi adına kayıtlı olup, z. olan davalı tarafından taşınmaza 3 katlı ve 4’üncü katı inşaat halinde olan bina inşa edildiğini, bina yapımı nedeniyle kendisine ait evin bütün pencere ve balkonlarının gün ışığından yararlanmasının engellendiğini, manzaranın tamamen kapandığını, havalandırma ve aydınlanma sorununun oluştuğunu, evinin oturulamaz hale geldiğini, ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve davalıya ait binanın 3. ve 4. katlarının yıkılarak eski hale iadesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, taşınmazın mülkiyetinin belediyeye ait olup imara uygun olmayan bölümlerin dava tarihinden önce yıkımının yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım suretiyle zararın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 4506 parsel sayılı taşınmazın davacıya, buna komşu 4507 sayılı taşınmazın ise dava dışı Belen Belediyesi adına kayıtlı bulunduğu ve bu parsel üzerinde zeminle birlikte 3 katlı binanın bulunduğu ve anılan bu taşınmaza davalının yapılanmak suretiyle belediyenin bilgisi dahilinde kullandığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucunda elde edilen bilirkişi raporu hükme esas alınarak 4507 parsel üzerindeki binanın 2.katının yıkılmak suretiyle öngörülen zararın giderilmesi önlemi benimsenerek dava kabul edilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmü uyarına taşınmaz üzerinde bulunan yapının (muhdesatın) zeminin mülkiyetine tabi olacağında kuşku yoktur.Oysa, dava yıkım isteğide bulunduğu gözetildiğinde yıkımı istenilen binanın üzerinde bulunduğu zeminin maliki olan belediyenin de davada yer alması zorunludur.O halde, davada belediyeye yer verilmeksizin yıkım isteğinin kabul edilmiş olmasının yasal açıdan doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, kayıt maliki belediyeye de husumetin tevcih edilmesi hakkında dava açılmasının sağlanması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken usulü dairesinde taraf teşkili sağlanmadan yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.