MAHKEMESİ : DATÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/04/2006NUMARASI : 2000/243-2006/65Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 153 ada 158 ve 160 parsel sayılı taşınmazların yaklaşık 69m2’lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir.Davalılardan Belediye, taşınmazlarda malik olmadığını belirterek husumet yönünden, davalı M.ise, taşınmazın tapulu olup idarenin bu gibi yerleri kamulaştırma yoluyla tasarrufuna alması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı Belediye aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle, 158 nolu parsel yönünden açılan davanın taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı gerekçesiyle reddine; 160 nolu parselin ise bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 158 parsel sayılı taşınmazın davalılardan M.D. adına kayıtlı olduğu, 160 nolu parselin ise davalı O.T. adına kayıtlı iken yargılama sırasında dava dışı M. E.ve Y.S.'e devredildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilmesi tasarruf serbestisi kuralınının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK'nun 186.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde usulü işlemler gerçekleştirildikten sonra gerekli inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimlidik incelenmesine yer olmadığına, 5.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.