MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece her iki davanın da kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.Davacı asıl davasında, mirasbırakan babası ...'ın 2248 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki 200/601 payını diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi ...'a onun da bir süre sonra davalı damadı ...'ya devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tescilini istemiş, birleşen davasında ise, mirasbırakanın aynı taşınmazdaki 239/601 payını yine muvazaalı olarak ...'a, onun da kısa bir süre sonra mirasbırakanın oğlu olan davalı ...'e devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tescilini olmazsa tenkis istemiştir.Davalı ..., satış işlemlerinin gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuş, davalı ..., down sendromlu olması nedeniyle gerek annesi ... ve gerekse ...'den olma kardeşlerinin ona destek olarak tasarruflarda bulunduklarını ve maddi olarak yardım ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının miras payı oranında her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2448 ada 18 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 4457 ada 9 parsel sayılı 322 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın 190/322 payı davacının ve davalı ...'in mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken 6.6.1994 tarihli akitle bu payını ... isimli kişiye satış suretiyle temlik ettiği, bu kişinin de 27.10.1994 tarihinde mirasbırakanın ikinci eşi ...'den olma down sendromlu ve 1983 doğumlu ...'e devrettiği, ...'in aynı taşınmazda 49/322 payı 15.2.1995 tarihinde dava dışı kişiden satın aldığı, daha sonra mirasbırakanın bu taşınmazda 3.kişilerden pay edindiği ve taşınmazın imar uygulaması ile 2448 ada 18 parsel sayılı 601 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmaza gittiği, mirasbırakanın düzenleme ile edindiği 362/601 paydan 200/601 payını 31.7.2006 tarihli akitle ikinci eşi ...'ye satış yoluyla temlik ettiği, onun da bu payı 24.10.2007 tarihinde davalı damadı ...'ya aktardığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtmelidir ki, mirasbırakan tarafından ikinci eşi ...'ye ve onun da damadı ...'a yaptığı temliki işlemlerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı ... hakkındaki asıl davanın, davacının miras payı oranında kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'ın temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı ...'in temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Somut olayda; çekişme konusu taşınmazdaki 190/322 payın muris tarafından down sendromlu oğlu ...'e her ne kadar tapuda satış şeklinde temliki yapılmış ise de hem hasta hem de 9-10 yaşında olan ...'in bu taşınmazı satın alamayacağı kuşkusuzdur. Ancak, tüm dosya kapsamı ve dinlenilen tanık beyanlarından mirasbırakanın gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırma olmayıp down sendromlu oğlunu korumak ve kollamak amacıyla hareket ettiği, sonucuna varılmaktadır. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının miras bırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmayı amaçladığı durumlarda uygulanacağı, oysa somut olayda taşınmazdaki payın ...'e mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla devredilmediği açıktır. Hal böyle olunca, davalı ... hakkındaki birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı ...'in, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.