MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları ...'dan intikal eden taşınmazların intikal işlemleri ve satışı için kardeşleri ...'yı vekil tayin ettiklerini, ancak aralarındaki anlaşmazlık ve duydukları güvensizlik sonucu vekillikten azlettiklerini, azilname ...'ya tebliğ edildiği halde bu vekâletnameler kullanılırak 595 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını el ve işbirliği içinde hareket eden öz kızı davalı ...'e satış göstererek bedelsiz devrettiğini, taşınmazın halen kullanımlarında olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlar, yargılama sırasında vekil ...'yı davaya dahil etmişler, yine yargılama sırasında davacı ... davadan feragat etmiş, davalı ve dahili davalı ise, mirasbırakanlarının dava konusu tarlayı ...'nın annesine verdiğini, ...'nın da annesinden 1993 tarihinde haricen satın aldığını, azilnameden haberlerinin olmadığını, muvazaalı satış yapılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar ... ve ...'un, mirasbırakanları ...'dan kalan taşınmazları adlarına intikal ettirmeye ve satışa da yetkili olmak üzere 29.12.2006 tarihinde kardeşleri ...'yı vekil tayin ettikleri, yine ... Noterliğinin 4.1.2007 tarihli vekaletnamesinde davacı ...'ın aynı yetkilerle ...'yı vekil atadığı, daha sonra her üç davacının da 2.1.2009 tarihinde ...'yı vekillikten azlettikleri, azilnamennin vekil ...'ya usulüne uygun tebliğ edilemediği, ancak tanık beyanları ile sabit olduğu üzere ...'nın azilden haberdar olduğu vekil ...'nın vekâletnamelerdeki yetkisine dayanarak 1/12'şer paylarla davacılar ve dava dışı kardeşleri adına kayıtlı 595 parsel sayılı taşınmazdaki tüm payları 22.2.2010 tarihinde kendi kızı davalı ...'e satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır. Davacılardan alınan vekaletnameler kullanılmak suretiyle vekil ... tarafından taşınmazın davalıya temlikinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı olgusu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'in tüm, dahili davalı ...'nın öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....'nın diğer temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere, usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak yoktur. Somut olayda, HMK'nın 124.maddesinin uygulama koşulları da oluşmamıştır. O halde, dahili davalı vekil ... hakkındaki davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davada yer alması zorunlu olmadığı halde taraf sıfatı verilerek davaya dahil edilmesi ve yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan Avukatlık Ücretinden sorumlu tutulması doğru değildir.Dahili davalının belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.