Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5533 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1442 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/02/2009NUMARASI : 2008/39-2009/40Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, dava konusu 8 parça taşınmazlarının davalı belediyece imar uygulamasına tabi tutulduklarını, ancak idari yargıda açtıkları davalarla imar işleminin iptal edildiğini ileri sürerek kadastral duruma dönülmesini istemişlerdir. Davalı belediye, idari Yargı iptal kararları üzerine geri dönüşüm için encümen kararı alındığını, çalışmaların devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,imar işleminin idari yargıda iptal edildiği, belediyenin başlattığı geri dönüşüm çalışmasından da sonuç alınamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.5.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M. A. ile temyiz edilen vekili Avukat E.F. A. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kadastral durumun ihyası isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, bir kısmı davacılar, bir kısmı da davacılarla dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı 8 parça kadastral parselin Belediyece imar uygulamasına tabi tutulduğu, İdari Yargıda her bir parsel hakkında ayrı ayrı açılan davalarda imar işleminin iptaline hükmedildiği, iptal kararlarına uygun biçimde geri dönüşümün sağlanması için Belediye Encümenince karar alınıp çalışmaların sonuçlandırıldığı ve Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildiği, ancak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün görüşü doğrultusunda bu talebin karşılanamayacağının bildirildiği, böylece idari yoldan geri dönüşümün sağlanma olanağının kalmadığı görülmektedir.Davacılar, adli yoldan kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi için eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kamusal bir uygulama olan ve kişilerin iradesi dışında gerçekleştirilen imar işlemine karşı açılan davalarda kabul kararı verilmesi halinde, imar parsel maliklerine harç ve yargılama masrafı yüklenemeyeceğinin, anılan masraflardan uygulamayı gerçekleştiren Belediyenin sorumlu tutulacağının benimsenmesinde kural olarak bir isabetsizlik yok ise de; işin esasına yönelik soruşturmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.Bilindiği üzere, kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, kadastral parsellerin kapsamında kalan ve iptale konu edilen imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekeceği gibi; geri dönüşümün sağlanması için idari bir işlem olan imar uygulamasının kesinleşmiş İdari Yargı kararı ile iptal edilmiş olması gerekeceği de kuşkusuzdur.Somut olayda, iptali istenen imar parsellerinin davalı Belediye dışında da malikleri olduğu kayden sabittir. Diğer taraftan, çekişmeli kadastral parsellerden 1655 sayılı parselle ilgili İdari Yargı kararı da dosyada bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, öncelikle taraf teşkili yönünden yukarıda değinilen eksiklik giderilerek davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi; öte yandan, ihyası istenen tüm kadastral parseller hakkındaki İdari Yargı kararlarının kesinleşme şerhini taşıyan onaylı suretlerinin mahkemelerinden getirtilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi yerine, noksan soruşturma ile yetinilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.