MAHKEMESİ: KAHRAMANMARAŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 04/12/2007NUMARASI: 2006/483-2007/434 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaşı bulunduğu dava konusu 115 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın bina inşa ederek elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı, dava konusu yerin davacıların babası tarafından kendi babasına devredildiğini, bu yerde 1973 yılından beri oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının dava konusu taşınmaza taşkın bina yapmak suretiyle haksız olarak elattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.69 m2’lik bölüm dışında kalan bölüme elatmanın önlenmesi ile köy boşluğunda bulunan kapının yıkımına kara verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. -KARAR-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden, çekişme konusu 115 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve davacı ile dava dışı kişilerin taşınmazda paydaş bulundukları, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak, köy boşluğuna inşa ettiği yapının çekişme konusu taşınmaza taşkın nitelikte bulunduğu ayrıca taşınmazın güneyinde bulunan köy boşluğuna kapı yapmak suretiyle davacının kendi taşınmazını kullanmasına engel olduğu mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamadan anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece kapının kapatılmasına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak,davacının paydaşı olduğu 115 parsel sayılı taşınmaza taşkın olacak şekilde bina yapıldığı saptandığına ve bu taşkınlığın yıkılması istenildiği halde bu konuda karar verilmeyip yanlışlıkla köy boşluğunda kalan yer yönünden davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir.Zira, köy boşluklarının mülkiyeti arzın tabii maliki olan hazineye aittir.O halde, dava açma hakkının da hazineye ait olacağında kuşku yoktur.Kaldı ki, istek dışına çıkılarak HUMK’nun 74. md.’nin göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.Hal böyle olunca, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK’nun 428. md. gereğince değinilen nedenlere hasren BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.