MAHKEMESİ : TAVAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2007NUMARASI : 2006/240-2007/97Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı H.’nin mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 513 ada 9,10 ve 390 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını satış gibi göstererek davalı kızına temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 513 ada 10 parsel yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, diğer parseller yönünden muvazaanın söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteğinin değerden reddiyle gereği görüşülüp düşünüldü.Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.-KARARMahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 10 nolu parselle ilgili olarak kayıt malikine karşı davada husumet tevcih edilmediğine göre bu taşınmaz bakımından davanın husumet yönünden red edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davacının 513 ada 9 ve 390 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili temyizine gelince;Tarafların miras bırakanı H.’nin maliki olduğu bu taşınmazları 1.10.2002 tarihli akitle satış suretiyle davalı Y.e temlik ettiği kayden sabittir.Miras bırakanın ekonomik yönden taşınmaz satması için maddi bir sıkıntısının bulunmadığı, kaldı ki mal satmaya da ihtiyacının olmadığı, diğer yandan davalının süreklilik arz edecek nitelikte bir gelirinin bulunmadığı, taşınmazların akitte gösterilen değerleri ile belirlenen gerçek değerleri arasında aşırı fark bulunduğu, ayrıca miras bırakanın sağlığında diğer mirasçılarına da mal verdiği konusundaki savunmanında kayden kanıtlanamadığı dosya kapsamı ile sabittir.Anılan bu olgular gözetildiğinde miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacını temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile kararın açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.