MAHKEMESİ: PAZAR(RİZE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/06/2009NUMARASI: 2008/200-2009/280Taraflar arasında görülen davada;Davacı ve müdahil davacı, çekişmeli 7 parça taşınmazı babaları A. Y. ile birlikte satın aldıklarını ancak tapularını babalarının üzerine yaptıklarını, ancak babalarının bu taşınmazları kız kardeşleri N.7a muvazaalı biçimde sattığını ileri sürerek tapularının iptaliyle kendileri ve babaları adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı N., davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında da , davalılar M. ve A.'in taşınmazları haksız yere kullandıklarını, davalı Çay-Kur işlekmesinin de onlara usulsüz olarak çay çay cüzdanı vermek suretiyle kendiszinin elde edeceği gelirlere birlikte engel olduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve uğradığı zarar nedeniyle tazumnat isteğinde bulunmuştur. Davalı, Çay_Kur Genel Müdürlüğü, kenideliren husumet düşmeyeceğini , davacı N.ın çay cüzdanı talebiyle ilgili uyuşmazlığın idari Yargıda görülmesi gerektiğini belirtip birleşen davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iptal- tescil isteğinni ininçlı işleme yönelik olduğu, yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; tarafların taşınmazları aralarındaki taksim anlaşmasına göre kullandıkları, davacı N.'ın hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle de birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.5.2010 Salı günü saat 9.20 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi M.A.raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali-tescil; birleştirilerek görülen dava ise, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, her iki davanın da reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan dellillerden, tarafların ve dava dışı kardeşleri C.n halen hayatta olan babaları A.Y.ya ait tüm taşınmazlar hakkında harici taksim sözleşmesi düzenledikleri, sonradan A.Y.nın çekişmeli yedi parça taşınmazını 25.4.2006 tarihli resmi akitte kızı N.'a satış yoluyla kayden devrettiği görülmektadir.Davacılar, taşınmazları babalarıyla birlikte satın aldıkları halde tapularının müstakilen babaları üzerine tescil edildiğini ileri sürerek inançlı işleme dayalı asıl davayı açmışlarsa da, iddialarını 5.2.1947 tarih, 20/6 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı'nda öngörülen yazılı delil ile kanıtlayamadıklarından, asıl davanın reddedilmesi doğrudur. Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Birleştirilen dava bakımından ise, taşınmazların birleştirilen davanın davacısı N.a kayden devredilmesinden önce taraflar arasında düzenlenen harici taksim sözleşmesi kapsamında kullanılageldiği, N.'ın taşınmazları satın almasıyla anılan harici anlaşmanın sona erdiği kabul edilse bile, kayıt maliki olduktan sonra da kardeşleriyle arasında çıkan ve cezai soruşturma konusu olan bir takım uyuşmazlıklara rağmen dava açana mevcut kullanım durumuna ses çıkarmadığı, böylece kardeşlerinin taşınmazları kullanmasına muvafakat ettiği sonucuna varıldığından, birleştirilen davadaki tazminat ve ecrimisil isteklerinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Birleştirilen davanın davacısının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ne var ki, birleştirilen davanın açılmasıyla muvafakatin geri alındığı gözetilerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle el atmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin de reddedilmesi isabetsizdir. Birleştirilen davanın davacısının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.