MAHKEMESİ : BERGAMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2012NUMARASI : 2011/195-2012/313Yanlar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi. raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl dava, 20 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; çekişme konusu taşınmazların mülkiyet durumu ile kullanım durumunun birbiriyle çeliştiği, bu çelişkinin tarafların hatasından kaynaklandığı, malik oldukları yerlerle kullandıkları yerlerin ters olduğu, bu durumun maddi hata kapsamında değerlendirilip düzeltilmesi yönünde karar verilebileceği, böylece haksız elatmanın da söz konusu edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Davacı, kayden maliki olduğu 20 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evde davalının oturmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek asıl davayı açmış, davalı ise çekişmeli 20 parsel sayılı taşınmaz ile tapuda kendi adına kayıtlı 21 parsel sayılı taşınmazın komşu olduklarını, oturduğu evin üzerinde bulunduğu 20 parselin kendi taşınmazı olmasına karşın parsel numaralarında hata yapıldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğiyle birleşen davayı açmıştır.Dosya içeriği ve toplanan delilerden; davaya konu 20 parsel ile 21 parselin sınır komşusu oldukları, her iki taşınmaz da dava dışı B.U.adına kayıtlı iken, 26.03.1975 tarihinde 20 parselin İ.G.'e, 21 parselin ise A.D. G.e satış suretiyle temlik edildiği, bu kişilerin davalının (birleşen dosya davacısının) anne ve babası oldukları, sonrasında ise baba İsa'nın 20 parseli dava dışı oğlu İsa'ya 03.11.1983 tarihinde, anne D.nun ise 21 parseli davalı oğlu İ.'e 16.06.1987 tarihinde satış yoluyla devir ve temlik ettikleri, dava dışı İ.'nın ise davacının eşi olup, 20 parseli 13.01.2004 tarihinde davacıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.Her iki tarafın da çaplı taşınmaz satın alan kişi konumunda oldukları ve haklarının satın aldıkları çapın kapsamı ile sınırlı olduğu kuşkusuzdur. İptal ve tescil isteğinde bulunan davacı İ., birleşen davayı açarken davacı B.adına olan çap kaydının iptali için her hangi bir hukuki dayanak göstermemiştir. Kullanım durumlarının kayıtlara aykırı olması çap kaydının iptali sebebi olarak kabul edilemez.Hal böyle olunca, mahkemece kayda üstünlük tanınmak suretiyle asıl davanın kabulü, birleşen davanın ise reddi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Kabule göre de, asıl dava reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına bu dava bakımından avukatlık ücretine hükmedilmemiş olmasıda isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.