Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5522 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 830 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : YALOVA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/07/2012NUMARASI : 2010/504-2012/210Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece; yapılan uygulama ile davacıya ait 541 ve 542 parsel sayılı taşınmazlara davalıların herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı , aksine davacının sınırdaki kadastro yoluna müdahale ettiğinin saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözlerinden de yararlanılarak kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum göz önünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak elektronik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını ve varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Ne var ki; somut olayda ölçümün hangi aletle yapıldığı anlaşılamadığı gibi dava, kaymakamlık soruşturmasında yapılan ölçüm ve alınan raporun hatalı olduğu iddiasına dayalı olmasına rağmen aynı bilirkişi ile keşif yapıldığı, raporun denetime uygun olmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece daha önce dinlenen bilirkişi dışında harita mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yukarıdaki ilkeler gözetilerek ve elektronik aletle ölçüm yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.