Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5520 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4379 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : FERİZLİ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2012NUMARASI : 2011/109-2012/98Yanlar arasında görülen tapuda cins tashihi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapuda cins tashihi isteğine ilişkindir.Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 148 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliği ile davacı ve davalı A.F.adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, çekişmeli taşınmazın 30 yılı aşkın süredir fındık bahçesi olarak kullanıldığını, davalı paydaşın onayı olmadığı için idari yoldan cins değişikliği işleminin yapılamadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki; Tapu Sicil Tüzüğünün 81. maddesi uyarınca tapu sicilinde değişiklik, hak sahibi ya da yetkili makamın istemi veya mahkeme kararına dayalı olarak yapılır. Öte yandan, Türk Medeni Kanununun mülkiyete ilişkin hükümlerinde taşınmazın korunması ve yararlanılması konusunda uyuşmazlık halinde hakimin müdahale edebileceği öngörülmüştür.Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaz kayden tarla olarak görülmekte ise de gerçekte fındık bahçesi olduğu iddiası ile cins tashihi istenmiştir. Nitekim, davacı diğer paydaşın oluru alınmak suretiyle Tapu Sicil Müdürlüğünce işlem yapılması amacıyla başvurmuş, idarece yapılan 25.03.2011 tarihli tespitte 20 yıldır fındık bahçesi olarak kullanıldığı belirtilmiş ve Tarım İlçe Müdürlüğünce de cins değişikliği yapılmasında bir sakınca bulunmadığı bildirilmiştir.Davacının idareye başvurup düzeltim isteminde bulunması sırasında diğer paydaşın buna karşı çıkması üzerine idarece işlem yapılamadığına ve 2572 Sayılı İdari Yargılama Usulüne İlişkin Yasa uyarınca kişiler arasındaki anlaşmazlığın idari yargıda giderilmesi mümkün olmadığına göre paylı mülkiyetin kullanımı ve yararlanılmasını ilgilendiren uyuşmazlığın genel yargıda hakim müdahalesi ile çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, tarafların delillerinin toplanılması, sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.