MAHKEMESİ: CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/03/2008NUMARASI: 2006/203-2008/93Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mülkiyeti hazineye ait 472 parsel sayılı taşınmazın, imar uygulamasına tabi tutulup, 340 ada 1, 347 ada 1 , 348 ada 1, 349 ada 1 ve 350 ada 1 parseller olarak davalı Belediye adına tescil işlemlerinin yapıldığını ancak, imar uygulamasının iptaline yönelik idari yargıda açtıkları dava sonucunda Mahkemece verilen Belediye Encümen kararının iptaline ilişkin kararın kesinleştiğini fakat , davalı Belediyenin taşınmazın geriye dönüş işlemini yapmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı 340 ada 1, 347 ada 1 , 348 ada 1, 349 ada 1 ve 350 ada 1 parsellerin, düzenleme öncesi kadastral durumuna dönüştürülerek Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, kesinleşen idari yargı kararları ile iptal edilen imar uygulamalarının mahkeme kararı ile düzeltilmesinin imkansız olduğunu, davacınında İdare Mahkemesinin iptal kararının infazı amacıyla, davalı Belediyeye geriye dönüştürme istemli başvurusunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, imar parsellerinin dayanağı idari kararın, idari yargı yerinde iptal edildiği ve yolsuz tescil durumunda kalan mevcut parsellerin geriye dönüş işleminin Belediyece yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp,düşünüldü.Dava, imar parsellerinin tapularının iptali ile kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden ; mülkiyeti hazineye ait 472 parsel sayılı taşınmazın imar şuyulandırmasına tabi tutularak oluşan 340 ada 1, 347 ada 1 , 348 ada 1, 349 ada 1 ve 350 ada 1 sayılı imar parsellerinin her ne kadar dava dilekçesinde davalı belediye adına kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, davacı Hazineye özgülendiği ve bu şekilde sicil kaydının oluştuğu, ancak idari yargı yerinde açılan dava neticsinde Adana 1.İdare Mahkemesinin 2004/1235 Esas ve 2004/1990 karar sayılı ilamı ile imar şuyulandırması işleminin iptalinin sağlandığı, böylece sicilin illetten mücerret hale geldiği, başka bir deyişle yolsuz tescil durumuna düştüğü ve davacı tarafından kadastral parselin hukuki ve geometrik durumunun ihyası amacıyla imar uygulamasını yapan idare aleyhine eldeki davanın açılmasında hazinen hukuki yararının olduğu ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Davalı, belediye yerel mahkeme kararını süresi içerisinde temyiz etmiş ise de 24.11.008 hakim havale tarihli dilekçe ile temyiz isteğinden feragat ettiğinden davalı belediyenin temyiz dilekçesinin reddine.Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; gerçektende ilk imar uygulamasının idari yargı tarafından iptali ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve sicilin TMK 1025 maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğü sabittir. Öyle ise mahkemece kurulan hüküm kural olarak doğrudur.Ancak eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden, çekişmeli taşınmazın yeni bir imar uygulanmasına tabi tutulduğu ve yeni bir imar parsellerinin oluştuğu görülmektedir.Bilindiği üzere, sicilin dayanağı idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmedikçe eldeki davanın dinlenmesine olanak yoktur. O halde 2.imarla ilgili idari işlemin ayakta olup olmadığının(geçerliliğini koruyup koruyamadığının) araştırılıp incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi zorunludur. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 10.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.