Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5516 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18514 - Esas Yıl 2013





ESAS NO : 2013/18514 KARAR NO : 2014/5516MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/286-2013/352Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı, çekişme konusu taşınmazı davalının kullandığını, davalıya ecrimisil ödemesi yönünde noter kanalı ile ihtarname gönderdiği halde sonuç alamadığını ileri sürerek, ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmış, davalı ise, çekişme konusu taşınmaz adına kayıtlıyken davacıya teminat amaçlı olarak devrettiğini, taşınmazın satış bedelinden alacağını mahsup edip bakiyeyi iade edeceği ve bu süre zarfında hiç bir bedel ödemeden taşınmazı kullanacağı konusunda davacı ile anlaştıklarını ne var ki; davacının aralarındaki anlaşmaya uymadığını, bu sebeple davacı aleyhine İzmir 6. AHM. 2011/409E. sayılı alacak davası açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 768 parselde yer alan B-51 nolu dubleks villa vasıflı taşınmazın davalı adına kayıtlı iken 20.12.2010 tarihinde satış suretiyle davacıya temlik edildiği, davalının kayıttan ve mülkiyettten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davacının davalıya gönderdiği Karşıyaka 2. Noterliği'nin 14.09.2011 tarihli ihtarname ile çekişme konusu yerle ilgili ecrimisil talebinde bulunduğu, davacının eşinin kız kardeşi ile davalının evli olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir bedeldir.Somut olayda davalı taşınmazı muvafakate dayalı olarak kullandığını savunmuş olup, gerçekten de davalının çekişmeli taşınmazda muvaffakate dayalı olarak oturduğunu kanıtlanması halinde kötüniyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı açıktır.Ne var ki; mahkemece, davalının savunması üzerinde durulup bu husus açıklığa kavuşturulmuş değildir.Hal böyle olunca; davalının savunması üzerinde durulması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerledirilmesi, isimleri bildirilen tanıkların dinlenmesi ve çekişmeli taşınmazda davalının muvaffakata dayalı olarak oturup oturmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.