Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5513 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4300 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2009NUMARASI : 2008/303-2009/315Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 736 ada 48 parsel sayılı taşınmazın maliki olan H.ye İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığını, kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek, gaiplik suretiyle taşınmazın vakfı adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı Kayyım vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, aslı vakıf olan dava konusu taşınmaz malikinin gaip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı Kayyım vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, gaiplik ile tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olduğu ve malikinin kim olduğunun bilenemediği ve gaip olduğu mahkemece belirlenmek suretiyle 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesi hükmü gereğince davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak, her nekadar, 5737 Sayılı Yasanın 77.maddesinde vakıfların her türlü işleminin harçtan muaf olduğu düzenlemesi öngörülmüş ise de Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih 2008/777-788 sayılı kararında da belirtildiği üzere Vakıflar İdaresi yargı harçlarından bağışık olmayıp aksine yargı harçlarına tabi bulunmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için, başvuru ve nispi harçların alınması gerekeceği ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30 ve 32.maddeleri uyarınca harç ikmal edilmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı düzenlemesinin bulunduğu tartışmasızdır.Öyleyse, davanın niteliği gereği harca tabi olduğu gözetilerek öncelikle başvurma harcı ve nispi karar ve ilam harcının alınmasından sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru olmadığı gibi davalı kayyımın 3561 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yasal hısım olduğu gözardı edilerek yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulmuş olması da isabetsizdir.Davalı Kayyım vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.