Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5512 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18883 - Esas Yıl 2013





ESAS NO : 2013/18883 KARAR NO : 2014/5512 MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2011/460-2013/176Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davadaki elatmanın önlenmesi isteklerinin kabulüne, asıl davadaki ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava ise munhasıran elatmanın önlenmesi isteklerine isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davadaki elatmanın önlenmesi isteklerinin kabulüne, asıl davadaki ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne kararı verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, kayden maliki olduğu kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayan, arsa vasıflı, 12 parsel sayılı taşınmazdaki binanın zemin katını, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri ile asıl davayı açtığı, ecrimisil isteği yönünden 12.000,00-TL, elatılan önlenmesi isteği yönünden ise 8.000,00-TL değer bildirdiği, birleşen Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/463E., sayılı dava dosyası ile bu defa aynı taşınmazdaki zemin kat altı ve zemin kat üstündeki bölümü davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı iddiası ile elatmasının önlenmesi isteği ile 10.000,00.-TL değer göstermek suretiyle birleşen davayı açtığı anlaşılmaktadır.Ne varki, her ne kadar asıl ve birleşen davalarda elatmanın önlenmesi isteği yönünden bir değer bildirilmiş ise de; mahkemece, yapılan uygulama sonucunda dava konusu bölümlerin dava değeri tek tek tespit edilmemiştir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen muhtesatın değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK' nun 409. (HMK’nun 150.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Hal böyle olunca, elatıldığı iddia edilen taşınmazdaki zemin, zemin kat altı ve zemin kat üstü yapı değerlerinin tek tek belirlenmesi ve bu değerler üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırıldıktan sonra işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin, temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası yönünden ve sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.