MAHKEMESİ: MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/10/2007NUMARASI: 2007/356-2007/541Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 2532 parsel zemin kat 57 ve 58 nolu B tipi atölye niteliğindeki bağımsız bölümlerine davalının işgal etmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, olmazsa davalının önceki malikle aralarında kira ilişkisi olduğunun kabulü halinde ihtiyaç nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsilini istemiştir.Davalı, davacının kiracısı olmadığını, ayrıca dava tarihinden önce işyerini kapattığını belirtip, davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur.İzmir 8.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı ve sonrasında İzmir 8.Asliye Hukuk Hakimliği tarafından da yetkisizlik kararı verilmesi üzerine Menderes Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalının çekişme konusu taşınmazlarda haksız işgalde bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın daha önce İzmir Sulh Hukuk Mahkemesince ikame olunduğu ve bu mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli olan İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesine intikal ettirildiği, çekişme konusu taşınmazın Menderes İlçesi idari sınırları içinde kaldığının saptanması üzerine HUMK’nun 13/1. maddesi hükmü gereğince davanın yetkisizlikle karara bağlandığı ve bu kararın 29.5.2007 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 13.6.2007 günlü dilekçesiyle müracaatta bulunarak dosyasının yetkili Menderes Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istediği anlaşılmaktadır.Yetkisizlik kararının kesinleştiği tarih ile başvuru tarihi olan 13.6.2007 tarihleri gözetildiğinde HUMK’nun 193. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük yasal sürenin geçmiş olduğu sabittir.Hemen belirtilmelidir ki; HUMK’nun 193. maddesinde yenileme için belirtilen sürenin hak düşürücü süre olduğu ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği tartışmasızdır.O Halde, mahkemece yenileme tarihine göre anılan sürenin geçtiği gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.