Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5504 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21848 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. .. ..'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ... vekili, dava konusu 4050 ada, 1 parsel ile 4066 ada, 1 parsel sayılı taşınmazların mülkiyeti ...ye ait iken, davalı ... Belediyesi tarafından, 2981 sayılı yasanın 10/son ve 775 sayılı yasanın 3/1 maddesi kapsamında belediyeye devri gereken yerlerden olduğu iddiasıyla ... aleyhine açılan dava sonucu, ... Asliye Hukuk Hahkemesinin 2000/19 esas, 2000/154 karar sayılı kararıyla dava konusu taşınmazların tamamının ... Belediyesi adına tesciline karar verildiğini, kesinleşen bu karara istinaden ... Belediyesi sınırları içerisinde kalan bu taşınmazların davalı ... Belediyesi adına tescilinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... Belediyesi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ... ve ... Belediyesi vekilleri; davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın HMK. 114/i ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazların da arasında bulunduğu birçok taşınmaz için ... tarafından ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/19 esas, 2000/154 karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dava konusu taşınmazların hükmen ... Belediyesi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (1086 sayılı HUMK.nun 237. maddesi (6100 sayılı HMK.nın 303)).Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/19 esasına kayıtlı davanın tarafları ile eldeki davanın taraflarının aynı olmadığı, davacı ... Belediyesinin 2000/19 esas sayılı davanın tarafı olmadığı sabittir.Bu durumda, her iki davanın tarafları farklı olduğuna göre, eldeki davada kesin hükümden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; işin esasına girilip taraf delillerinin toplanması, gerekli inceleme ve araştırma yapılarak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, hasıl olacak duruma göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.