MAHKEMESİ : BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/11/2007NUMARASI : 2007/164-2007/320Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan babasının 490,744,756,997,2148 ve 2151 parsel sayılı taşınmazlarını davalı damadına satış suretiyle temlik ettiğini,ancak yapılan işlemlerin kendisinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp,tapu iptali ve tescil ile tenkis isteklerinde bulunmuştur.Davalı, çekişme konusu taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldığını,iddiaların doğru olmadığını belirtip,davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalının ölümü üzerine davaya dahil edilen mirasçıları,davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece,davanın reddine dair verilen kararın Dairece " eksik soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı" belirtilmek suretiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının dava konusu taşınmazların satışının muvazaalı olduğunu ispatlayamadığı ve tenkisin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil,olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davacının miras bırakanının çekişme konusu 490,744,756,997 ve 2151 parsel sayılı taşınmazlarını 28.12.1973 tarihli akitle ve yine 2148 sayılı parselini 7.8.1975 tarihli akitle ve satış suretiyle davalı damadına temlik ettiği; Daire bozma kararında değinilen Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/81 esas sayılı ve derdest tenkis davasının konusu olan diğer taşınmazları hakkında da davalıdan olma erkek torunları lehine vasiyetname düzenlediği anlaşılmaktadır.Hükmüne uyulan bozma ilamında vurgulanan ilkeler yukarıda belirtilen tenkis davası ve somut olayla birlikte değerlendirildiğinde; davacının mirasbırakanın boşandığı ilk eşten olma oğlu, davalının ise ikinci eşinden olma kızının eşi olduğu mirasbırakanın bu olgu ve kızı dışında başkaca mirasçısının bulunmadığı,davalıya temlik edilen çekişmeli taşınmazların akitlerde gösterilen değerleri ile keşfen saptanan gerçek değerleri arasında açık fark bulunduğu,özellikle murisin vasiyet yoluyla da çok sayıda taşınmazını kızından olma torunlarına devrettiği;böylece mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazlarını temliklerindeki amacının ilk eşten olma oğlu davacı miras haklarından yoksun bırakma olduğu ve ikinci eşten olma mirasçısına intikal ettirme düşüncesinin ağır bastığı;yapılan işlemlerin yukarıda değinildiği şekilde mirasbırakanın gerçek amacını yansıtmadığı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.