Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5483 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2879 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2008NUMARASI : 2007/158-2008/189Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı C.. , kayden malik olduğu 9 parsel sayılı taşınmazında bulunan yapının imar uygulaması sonucu komşu 8 parsele tecavüzlü hale geldiğini, davalıların tecavüzlü yapıyı boşaltması için kiracısına muaraza yarattıklarını, yapı bedeli ödenmeden talepte bulunamayacaklarını ileri sürerek çekişmenin giderilmesini istemiştir.Davalı-karşı davacı R.. , kayden paydaş olduğu 8 parsel sayılı taşınmaza 9 parselde bulunan mesken nitelikli yapının bir kısmının tecavüzlü olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davalı -karşı davacı R.. G... tarafından mahkeme veznesine depo edilen 20.250 YTL. yapı bedelinin 9 parsel maliki davacı -karşı davalı C...'e ödenmek suretiyle , birleşen elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı-karşı davalı C... Ç... Tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava, komşu parsel malikleri arasında çekişmenin giderilmesi, birleşen dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, davacı C..'in satış suretiyle edindiği 9 parselin maliki olduğu komşu 8 parselin ise karşı davacı R... G... Adına intikal ve satış suretiyle tescil edildiği , anılan taşınmazda diğer davalıların kayda dayalı bir haklarının bulunmadığı, dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların bayiileri adına kayıtlı kadastral parsellerin imar şuyulandırmasına tabi tutulması sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, 9 parsel malikine ait yapının imar şuyulandırması sonucu 8 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü hale geldiği mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile belirlenerek ve bu olgu benimsenmek suretiyle tecavüzlü yapının kaim bedeli depo ettirilerek birleşen davadaki elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ne varki, anılan tecavüzün tarafların kendi arzu ve iradeleri dışında idari bir kararla oluştuğu gözetildiğinde, tecavüzlü yapı malikine kusur atfedilemeyeceği gibi davanın açılmasına sebebiyet verdiği de söylenemeyeceğinden karşı davalı C.. 'in yargılama giderleri ve avukatlık parasından sorumlu tutulamayacağı açıktır.Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler ve olgular gözetilmek suretiyle birleşen dava yönünden (2007/228 esas) harç ve mahkeme masraflarının davacısı üzerinde bırakılması gerekirken bu hususta yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı- karşı davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.