Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5480 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3458 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: BURDUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/12/2005NUMARASI: 2004/569-2005/915Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 973 parsel sayılı taşınmazın büyük bir bölümünün komşu parel maliki davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, kadastro tespitinden beri sınırlarda değişiklik olmadığını, davacı taşınmazına elatmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kesinleşmiş kadastro paftasındaki sınırlara göre davalının davacı taşınmazına elattığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.Somut olaya gelince; iddia edildiği şekilde davacı taşınmazına bir elatmanın bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmediği gibi, yukarıda değinilen ilkeleri kapsar şekilde inceleme ve ölçüm yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, uzman bilirkişilerce mahallinde değinilen ilkeler doğrultusunda takaometrik ölçüm yapılması, infaza elverişli krokili rapor alınması ve sonucuna göre elatmanın önlenmesi yönünden bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.