MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/09/2009NUMARASI: 2008/136-2009/296Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazda 22/758 payın miras bırakanları O. B.adına kayıtlı olduğunu, çekişmeli dairenin haksız olarak davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve itirazın iptali isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"Davalılardan S.ın diğer davalının velisi sıfatıyla aynı evde oturması nedeniyle hakkındaki davanın reddedilmiş olmasının doğru olduğu, ancak diğer davalı yönünden paydaşlar arasında harici veya fiili taksimin olup olmadığının araştırılması harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğine işaret edilerek bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi isteği atiye terkedilmesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve itirazın iptali isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle, izlenmesi gereken yol açıkça belli edilmiştir.Bozmaya uyulmakla yanlar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapılması zorunlu hale gelir.Ne varki, mahkemece bozma kararına uyulmasına karşın yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. Bilindiği gibi, davacının davada ecrimisile hak kazanabilmesi paydaşlar arasında oluşan fiili kullanım veya harici taksime göre çekişmeli yerin davacıya bırakılmış olması veya fiili kullanım oluşmamışsa taşınmazda davacının kullandığı veya kullanabileceği bir yerin bulunmaması, diğer bir deyişle, intifadan men olgusunun gerçekleşmemesine bağlıdır.Hal böyle olunca, bozma ilamında değinilen biçimde inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Öte yandan, itirazın iptali isteği yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.