Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5460 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4220 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: KADİRLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/12/2006NUMARASI: 2005/118-604Taraflar arasında görülen davada;Davacı, .parsel sayılı taşınmazın intikal işlemleri için dava dışı kardeşi M..’ya vekalet verdiği halde vekilin .ve .parsel sayılı taşınmazları davalıya satış yolu ile devrettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının davalı tarafından da bilindiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazların parasını ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın tapuda davalı adına tesciline dayanak teşkil eden Kadirli Noterliğinden düzenlenmiş 19.4.1988 tarihli vekaletnamede davacı, kardeşi olan dava dışı M..’ya müşterek murislerinden intikal edecek taşınmazların intikallerinin yapılması ve intikali yapılan taşınmazların satışı ile ilgili yetki verilmiş olduğu vekaletnamenin incelenmesinden anlaşılmaktadır.Dosya arasında bulunan .. ve ..sayılı parsellerin kadastro tespit tutanaklarının incelenmesinde bu taşınmazların davacıya kök muristen kalmadığı kadasto sırasında zilyetlik nedeniyle tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bu taşınmazların satışı ile ilgili olarak vekile verilmiş bir yetki olmadığı, bir başka anlatımla, verilen vekaletnamenin muristen intikal eden tapulu taşınmazların dışında kalan, belgesiz zilyetlik yoluyla elde edilen taşınmazları içermediği (o taşınmazlarla ilgili olmadığı) halde davalıya satışının yapılmış olması yasal dayanaktan yoksun olup, yolsuz tescil niteliğindedir. Her nekadar, davacı vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanmış ise de vakıaları bildirme taraflara hukuki nitelendirme yapma hakime ait olup olayda vekile bu konuda verilmiş bir yetki olmayıp bunun sonucu olarak vekaletin kötüye kullanıldığından da sözedilemez.Hal böyle olunca, davalıya temlikin yolsuz tescil nedeniyle iptali gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.