Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5454 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3534 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: TERME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/06/2007NUMARASI: 2005/325-2007/179Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 440 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, taşınmazda kullandığı yeri önceki maliklerden haricen satın alıp, üzerine ev yaptığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı (karşı davalı) tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 440 parsel sayılı taşınmazın 1972 tarihinde genel kadastro sırasında dava dışı Y.adına tespit edilerek çap kaydının oluştuğu, ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve onlar tarafından 18.10.1985 tarihinde kayden davacının babası A. Ç.'ya satış suretiyle temlik edildiği ve onunda ölünceye kadar bakma akdi ile davacı F.e intikal ettirdiği, davalının (birleşen davanın davacısının) taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı, birleşen davasında taşınmazın önceki maliklerinden haricen satın almak suretiyle, üzerinde teknik bilirkişi raporunda belirtilen nitelikteki yapıları inşa ettiğini, uzun süredir bunları kullanmasına, davacının da ses çıkartmadığını ve kendisinin iyiniyetli olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 724. maddesindeki koşulların gerçekleştiğini belirterek temliken tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece bu savunmaya itibar edilerek, asıl davanın reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Gerçekten de, Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde temliken tescil isteğinin kabul edilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Oysa, davalı çekişme konusu yeri 1977 tarihinde önceki malikinden haricen satın almak suretiyle üzerinde yapılanmış ve ondan sonra taşınmaz kayden davacının bayine temlik edilmiştir.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmü uyarınca arzın maliki üzerindeki yapınında malikidir. Başka bir ifade ile muhtesatın mülkiyeti zeminin mülkiyetine bağlıdır. Davacının taşınmazı kayden üzerindeki muhtesatla beraber edindiği sabittir.O halde, davalı bakımından Türk Medeni Kanununun 724. madde koşullarının somut olayda gerçekleştiğini kabule yasal açıdan olanak yoktur. Davalının, yapıdan kaynaklanan varsa bir kişisel hakkının kendi bayiine yöneltilmesi gerekeceğinde de kuşku bulunmamaktadır. Öyle ise, davacının Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.