Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5452 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1764 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: KARTAL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 01/02/2006NUMARASI: 2002/1057-2006/10Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, 394 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümü inşaat halinde satın aldıktan sonra daireyi kapatıp gittiğini, ancak taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.Davalı, taşınmazı yükleniciden satın alıp içine masraf yaptığını, yüklenicinin borca batık olması nedeniyle davacının emanetçi olduğunu, davacının taşınmazla hiç ilgilenmemesinin hayatın olağan akışına ters olduğunu bildirip, asıl davanın reddini savunup, karşı davasında ise, muhik tazminat karşılığında tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa harcadığı paranın tazminini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi, karşı dava temliken tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 8 nolu bağımsız bölümün kayden 23.06.1994 tarihinden itibaren davacıya ait olduğu, davalının anılan yerde kayda dayalı bir hakkının olmadığı, ancak bu yeri tasarrufunda bulundurduğu görülmektedir.Bunun yanında, çekişmeli taşınmaz bakımından dava dışı kişi ile davalı arasında satış sözleşmesi (harici) düzenlendiği, anılan yere davalının bir takım masraflar yaptığı anlaşılmaktadır. Belirtilen olgular gözetildiğinde, davalının çekişmeli taşınmazı haklı ve geçerli neden olmaksızın tasarrufu altında bulundurduğu tartışmasızdır. Öyle ise, elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının (karşı davacının) tüm temyiz itirazlarının reddine. Ancak, karşı dava bakımından hükme konu edilen tazminat isteğine gelince; davalının kayıt maliki ile mülkiyete ve sözleşmeye dair bir ilişkisi mevcut değildir. Kayıtla ilgisi olmayan kişi ile yapılan satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak çekişmeli yerin işgali iyiniyetli sayılamaz. Taşınmazda yaptığı giderler bakımından kayıt malikinden kötü niyetli zilyedin talep haklarına sahiptir. Diğer bir anlatışla taşınmazda yaptığı zorunlu giderleri isteyebilir. Buna karşın mahkemece faydalı masrafların hüküm altına alınmış olmasının doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davalı A.nin, dava konusu taşınmazda yaptığı zorunlu masrafların bilirkişi marifetiyle saptanması ve bunun hüküm altına alınması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.