Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5449 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16944 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; dava dilekçesinde belirtilen adreste davalı bulunmadığından dava dilekçesinin tebliğ edilemediği, davacının ihtarlı davetiyeye rağmen davalının tebligata yarar açık adresini bildirmediği, 6100 sayılı HMK'nin 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içerisinde davacının anılan eksikliği gidermediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden ; dava dilekçesinde davalının adı, soyadı ve açık adresinin yazıldığı, dava dilekçesinde belirtilen “..... Mahallesi ..... No : 94/3 ...../ ..... “ adresine gönderilen dava dilekçesinin muhtar ........’ın “muhatap gösterilen adresten ayrılmış, açık adresi bilinmiyor” yönündeki beyanı yazılarak mahkemeye iade edildiği, mahkemece “HMK’nın 119/1 –b bendine göre davalı ...’un adresini mahkememize sunmanız için bir hafta kesin süre verilmiş olup, bu sürede eksiklikleri gidermediğiniz takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu ihtar olur” açıklamasını içeren davetiyenin 08.05.2014 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edildiği, verilen süre içinde adres bildirilmemesi üzerine mahkemece 2.tensip tutanağı ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK 119/1-b bendinde dava dilekçesinde davalının adresinin yazılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında " Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır" hükmü bulunmaktadır. Buna göre dava dilekçesinde davalının adı, soyadı ve adresinin bulunmaması durumunda eksikliğin tamamlanması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre verileceği ve bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Davacı, HMK 119/1 maddesi içeriğine göre dava dilekçesinde bulunması gerekli hususlardan olan davalının adreslerini belirtmiştir. Ne var ki belirtilen bu adrese çıkarılan tebligat parçası iade edilmiştir. Yerel mahkemece, dava dilekçesinde hiç adres bildiriminde bulunulmamış gibi HMK 119. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacı tarafa kesin süre verilmiş olması doğru değildir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanunun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini ( Teb.K. Md 10- 21- 25-28) gerekse Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin ilanen tebliğ ile ilgili 48 ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir.Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme tarafından davalının aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek sağ ise davalının, ölmüş ise mirasçılarının adresleri usulünce araştırılıp tespit edilerek bu adreslere tebligat yapılması, adreslerin tespit edilememesi durumunda ise 19/01/2011 günlü 27820 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3. maddesiyle 7201 sayılı Kanun'un 10.maddesine 1. fıkradan sonra gelmek üzere eklenen "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmüne göre işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlenmeler çerçevesinde davalı adresinin tespitiyle usulünce tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması tarafların göstereceği delillerin toplanıp değerlendirilmesi hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.