MAHKEMESİ: DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/12/2009NUMARASI: 2006/54-2009/566Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 477 nolu parselin yoldan ihdas, 466, 467 ve 468 nolu parsellerin ise kuru dere yatağından Çarıklı Belediye Başkanlığı adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, taşınmazların mülkiyetinin Hazineye ait olduğunun tespiti ile tescile karar verilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eda davası açmak yerine tespit davası açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S. Ö.’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, mülkiyetin tespiti, tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, tespit davası açılmasında hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 466, 467, 468 ve 477 parsel sayılı taşınmazların Çaruği Belediyesi adına kayıtlı olduğu, davacının 16.01.2006 havale tarihli dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların mülkiyetinin Hazineye ait olduğunun tespiti ve tesciline karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.Ne varki, mahkemece dava dilekçesinde davacı Hazinenin tescil isteği de bulunduğu halde, isteğin sadece mülkiyetin tespitine yönelik olduğu, eda davası açmak yerine hukuki yararı olmayan tespit davası açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bir davada, sadece tescil isteğinde bulunulmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteğinin tapu sicilinde mevcut kaydın iptali isteğini de kapsadığı ve davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek olmadığı gözetilerek işin esasının incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.