Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5424 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4409 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ÇARŞAMBA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/04/2001NUMARASI: 2000/202-403Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, sınırlarını bildirdiği, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişmeli taşınmazı, davalının yapılanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilşikindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kamu malı niteliğindeki kumsal alana yapılanmak suretiyle elattığı saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ne varki, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda davanın sonucuna göre taraflar adına hükmedilecek vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanacağı kuşkusuzdur. Taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer veya mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan miktardır.Her iki tarafın da harca tabii olması durumunda yukarıda belirtilen ilkelere göre vekalet ücretinin hesaplanacağı tartışmasızdır.Ancak özellikle gerek 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/j maddesine göre harçtan muaf olan Hazinenin, gerekse özel yasalarına göre yine yargı harcından muaf tutulan kuruluşların dava açılırken harç yatırmaları gerekmediği gibi bunun sonucu olarak mahkemece keşfen belirlenen değere göre de harç tamamlamalarından söz edilemez.Diğer yandan, karşı tarafa da yasadan kaynaklanmayan böyle bir sorumluluk yükleyerek davanın devamı sırasında harcı tamamlattırmak da mümkün değildir.Bu özel durum dikkate alındığında vekalet ücretinin hesabına esas alınacak dava değerinin mahkemece keşfen belirlenen değer olduğunun kabulü gerekir.Kaldı ki dava konusu taşınmazın değerinin saptanması mahkemenin kendiliğinden gözeteceği bir husustur.Öyle ise davacısının harçtan muaf olduğu davalarda yapılacak iş,dava dilekçesindeki değerden az veya çok olsun mahkemece resen belirlenen gerçek değer üzerinden dava sonucuna göre vekalet ücretine hükmetmektir.Somut olaya gelince; Davacı Hazine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/j maddesine göre harçtan muaf olup keşfen belirlenen değere göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bu hususa hasren BOZULMASINA, 14.5.2007 tarihinde H.U.M.Y. nın 428. maddesine göre oybirliğiyle karar verildi.