Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5387 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1982 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,MÜMKÜN OLMAZ İSE TENKİSYanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacının iddialarının sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; HUMK’nin 13/1. maddesi gereğince taşınmazın aynı ile ilgili davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği, öte yandan, çekişmenin birden fazla taşınmazla ilgili olması halinde aynı yasanın 13/2. maddesi hükmü uyarınca taşınmazlardan, herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı tartışmasızdır. Taşınmazın bulunduğu yerden maksat ise tapuda kayıtlı olduğu yer değil, fiilen içinde bulunduğu mülki sınırdır. Hemen belirtilmelidir ki, anılan yetki kuralı kesin ve kamu düzeniyle ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir. Aynı düzenleme 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinde de korunmuştur. Somut olaya gelince; davacının, miras bırakan annesi ...'nun 7 parça taşınmazını 20.02.1980 tarihinde davalı çocuklarına hibe ettiğini, akit tarihinde murisin ehliyetsiz olduğunu, öte yandan gerçekte ölünceye kadar bakım akti yapıldığı halde, hibe suretiyle temliklerin gerçekleştirilmiş olması sebebi ile işlemin şekil yönünden de geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve miras payı oranında tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis istekli eldeki davayı açtığı, çekişme konusu taşınmazların ... İlçesinde bulunması sebebi ile mahkemenin...Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazarak keşif yaptırıp bilirkişi raporu aldırdığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın taşınmazın aynına yönelik olduğu dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin belirtilen sebeple temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yerolmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.